İçeriğe geç

MESLEKİ GÖRÜŞLERİMİZ


İş Güvenliği Uzmanlarının Yargılanma Süreçlerine İlişkin Düzenleme Önerisi

Gereklilik: İş güvenliği uzmanlarının (İGU) mesleki faaliyetlerinden doğan yargılanma süreçlerinde karşılaştığı hukuki belirsizlikleri gidermek ve sorumluluklarını, görev tanımlarının çerçevesini çizen mesleki mevzuatlarına uygun hale getirmek amacıyla, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) özel bir düzenleme (fıkra) eklenmesi zaruri görülmektedir. Bu düzenleme ile yargılamalarda uzmanlık alanına özel mevzuatın esas alınması güvence altına alınacaktır.

Önerilen Metin:

(Türk Ceza Kanunu’na eklenmesi öngörülen fıkra taslağı)

“Olası ihmal durumlarında iş güvenliği uzmanlarının yargılama usulleri ve sorumluluklarının belirlenmesi, esas olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılır.”



İş Güvenliği Uzmanlarının Sorumluluklarına İlişkin Yönetmelik Değişikliğinin İptali Talebi

Gereklilik: İş Güvenliği Uzmanlarının (İGU) mesleki faaliyetlerini düzenleyen ilgili Yönetmeliğin 11. Maddesi 3. Fıkrasına eklenen düzenleme, İGU’ların görev tanımlarını aşan ve profesyonel yetki alanlarıyla örtüşmeyen, haksız yere ağırlaştırılmış bir sorumluluk yüklemektedir. İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkındaki Yönetmeliğin 11. Maddesinin 3. Fıkrasında yapılan değişikliğin iptali zaruridir.

Amaç: Bu İptal, İş Güvenliği Uzmanlarının yetki ve görev tanımlarına uygun bir sorumluluk dengesine kavuşmasını sağlayacak, hukuki belirsizliği ortadan kaldıracak ve uzmanların iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini daha etkin ve adil bir zeminde yürütmesine olanak tanıyacaktır. Bu düzenleme, anayasal güvence altındaki hukuki güvenlik ve ölçülülük ilkelerine uygunluğun sağlanması adına elzemdir.


İş güvenliği uzmanı sayısındaki kontrolsüz artış, bir mesleğin itibarını tehlikeye atmaktadır. Bu durum, niteliksiz uzmanların piyasaya sürülmesine yol açmış, hizmet kalitesini düşürmüş ve iş güvenliğini bir “ek gelir kapısı” algısına indirgemiştir. Bu yaklaşım, insan hayatını koruma misyonunu göz ardı etmekte, ciddi bir güven ve itibar kaybına neden olmaktadır. Odak noktasısadece sayısal artış değil, liyakat, bilgi birikimi ve etik duruş olmalıdır.


İş sağlığı ve güvenliği alanında sıkça rastlanan bir yanılgı, iş güvenliği uzmanlarının işverenin tüm sorumluluklarını üstlenmesi beklentisidir. Oysa bu, hem yasalara aykırı hem de İSG kültürünün yanlış anlaşılmasına neden olan bir durumdur.

İş güvenliği uzmanı, işverenin vekili veya temsilcisi değil, bir danışman ve rehberdir.


İş güvenliği uzmanlarının ağır görev ve sorumlulukları, mevcut ücret politikalarıyla dengesizlik içindedir. Hukuki ve cezai riskler taşıyan bu meslek, ne yazık ki nicelik odaklı yaklaşımlar nedeniyle değersizleşmektedir.


İş güvenliği uzmanlarının görevlerini etkili bir şekilde yerine getirmesi, yasal düzenlemelerle belirlenen asgari süreler ve firma atama sayısındaki sınırlamalar arasındaki makasın daraltılmasına bağlıdır. Mevcut sistem, uzmanları aşırı sorumluluk altında bırakarak nitelikli hizmet sunmalarını engellemektedir.


İSG eğitimlerinin bir meta, hatta bir ticari ürün gibi sunulması, mesleğin hayati ciddiyetini ve kamusal önemini göz ardı etmektedir. “Kolay yoldan uzman olma” ya da “kısa sürede sertifika sahibi olma” gibi yanıltıcı pazarlama stratejileri, İş Güvenliği Uzmanlığına olan saygınlığı zedelemekte ve mesleği değersizleştirmektedir.


İSG sendikası, kişisel çıkarların ve isimlerin ön planda tutulduğu, eleştirel seslerin susturulduğu bir yapıya bürünmesi, onların gerçek temsil yeteneğini kaybetmesine yol açmaktadır. İSG alanında, şeffaf, demokratik, kişisel çıkarların değil, tüm meslektaşların haklarını savunan, eleştiriye açık ve ortak fayda odaklı yeni bir sendikal vizyonun acilen benimsenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, sendika sadece birer formalite olarak kalacaktır.


İş güvenliği uzmanlarının mesleki yeterliliklerini sürdürme hedefiyle uygulanan sertifika yükseltme zorunluluğu, amacından saparak acı bir ticarileşmeye dönüşmüştür. Bu sorunların çözümü için, sertifika seviyesini yükseltme zorunluluğu yerine, gönüllülük esaslı ve mesleki gelişimi destekleyen bir sisteme geçilmelidir.


İGUDM, yalnızca bir destek masası değil; bir ses, bir dayanışma ve bir değişim hareketidir. Her iş güvenliği uzmanı için daha adil, daha saygın, daha sürdürülebilir bir meslek ortamı yaratmak için buradayız.

İş Güvenliği Uzmanı Destek Masası ✦ 26.09.2025